Whatsapp irtibat Jump to content
Üyelerimizin Dikkatine

MEZHEPLER

(0 reviews)

Mezhepler nasıl ve ne zaman doğmuştur?

Peygamberimiz (S.A.V.) hayatta iken herhangi bir mezhebe ve müctehide ihtiyaç duyulmuyordu. Çünkü peygamberimiz doğrudan meseleleri ve ilgili hükümleri asıl kaynağından, yani VAHY'den alıyordu. Dünya işlerinde Peygamberimizin (S.A.V.) bazen kendi görüşünü ortaya koyduğu vakidir. Yani bazı hususlarda kendileri içtihad ederlerdi. Ancak dini konularda buna gerek duyulmaz, Cebrail'in vahiy indirmesi beklenirdi.

Ashab devrinde de içtihada gerek görülmediği gibi, mezheplere lüzum hissedilmemiştir. Ashab'dan biri karşısına çıkan bir mesele hakkında kendinde bir çözüm bulamadığında, onu arkadaşlarına sorar, doğruyu öğrenip öylece cevap verir veya meseleyi çözerdi. Ancak Ashab-i Kiram fethedilen İslam ülkelerine dağılıp her biri gittiği ülkede İslamı yayarken ancak kendi bildiklerini öğretebildi. Zamanla İslam Devletinin sınırları genişlemiş, ashap azalmış ve yeni yeni meseleler ortaya çıkmış, böylece farklı görüşler ortaya çıkmaya başlamıştır.

Tabii'nin devrine gelindiğinde ise meselenin önemi kavranmış ve ümmeti dinin kaynağından birleştirip Vahdet'i sağlamak için Peygamberimiz (S.A.V.)'in hadislerini toplama, tasnif, tahlil, birbirleriyle ve Kur'an ile karşılaştırmak suretiyle hüküm çıkarma çalışmalarına girişilmiştir.

İşte atılan bu ilk adımla birlikte ilim adamları kollarını sıvayarak işe koyulmuştur. Ancak kendine güvenen ilim adamları bu işe koyulurken "biz bir mezhep kuruyoruz, siz de bize uyacaksınız" diye bir fikir, bir öneri ortaya atmak söyle dursun böyle birşey hatırlarından bile geçmemiştir. Şu da unutulmamalıdır ki, mezhepler arasındaki görüş ayrılıkları teferruat meselelerde olup, dinin zaruri hükümlerinde ve te'vili mümkün olmayan "muhkemat"ta bütün hak mezhep alimleri ittifak içindedirler.

Mezhepler arasındaki farklılığın sebepleri nelerdir?

Sadece fer-i meselelerde olan farklılığın bazı sebeplerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

A. Ayetlerden kaynaklanan farklılıklar:

Bazı ayetlerde kelimelerin mecazi veya hakiki manada kullanılıp kullanılmadığının farklı anlaşılması

Bir kelimenin birden fazla manaya gelmesi

Ayette bir tahsisin olmaması. Yani yapılacak ise bir sınırlamanın getirilmemesi

Emir ve nehiy ifadelerinin gerçek manada kullanılıp kullanılmadığı hususu

Ayetlerdeki meselelerin net bir şekilde ortaya konmamasının hikmeti kulların akıllarını kullanmaya teşvik için olabileceği gibi Rabbimizin kullarına karşı kesin ve zorlayıcı bir çizgi çizmek yerine biraz esneklik bırakmak suretiyle rahmet ve merhametli oluşu da olabilir.

Hadislerden kaynaklanan farklılıklar:

Lügatten kaynaklanan farklı anlayışlar. Arapçanın çok ince bir lisan olması hasebiyle bir kelimenin bir harekesi manayı değiştirir. Bir hadis birkaç okuyuş şekliyle rivayet edildiğinde imamların bunlardan birini tercih etmesi farka yol açar.

Mana ile rivayet caiz olduğu için bazı hadisler tamı tamına Peygamberimizin ağzından çıktığı şekliyle değil de mana ile rivayet edilmiştir. Ancak ravilerin aynı manaya geldiği düşüncesiyle önem vermediği bir kelime bazen aynı hadisten farklı hükümlerin çıkmasına sebep olmuştur.

İmamların hadisleri anlamada birbirinden farklı olması. Bu, ya hadisin çok manaya gelmesinden ya da imamların anlayış seviyesinin farklılığından kaynaklanır.

Aynı meselede farklı iki hadisin bulunması ve imamların bunları değerlendirerek bir hüküm çıkarması

İmamların hadis bilgisinin farklı farklı oluşu

Peygamberimizin davranışlarının farklı anlaşılması

Hadiste kastedilen mananın anlaşılmaması

Hadisin sahihliğini tespitteki metotların farklı oluşu ve zayıf hadisle amel edilip edilemeyeceği konusundaki görüş ayrılıkları

Bunların yanında örf ve adetin fetvaların verilisindeki tesiri, sahabe sözlerine itibar edip etmeme ve değişik fetva metotları farklı görüşlerin oluşmasına neden olmuştur.

0 Yorum

Önerilen Yorumlar

Görüntülenecek yorum bulunmamaktadır.

Guest
Yorum Ekle...