İsmimin anlamını hiç merak etmedim. Çünkü söylendiği vakit anlamını avaz avaz bağıran, kendine nefes veren tüm seslere nispet yaparcasına ışıl ışıl, renk renk, katmer katmer sevinç peydahlayan bir adım var benim. Ne zaman birisi adımı telaffuz etse, midemden yukarı yükselerek ağzıma kadar ulaşan acımsı bir tatla öğürme hissi içinde bulurum kendimi. Çok kereler kendimi düşünüyorken buluyorum. Neyi düşündüğümü unutuyorum halbuki son tahlilde. Hep öyle olur ya, düşünülen şey anın kuyusunda erir, silikleşir. İşte öyle anlardan birinde karar verdim adımı unutmaya. Unutma eylemini hayata geçirme kararının peşinden koşarken buldum kendimi bir dönem, Vakt-i zamanında adını unutan biri varmış deseler ve bu kişinin ben olduğunu bile unutmuş olsam ne iyi olurdu. Ama olmadı bu dediğim, olamadı. Lakin adım tüm zamanların en yaşanılası, en evrimsel, en canhıraş çığlıklarla etrafa haykıran ve bir o kadar sıradan ve dünyevi adı. Söylemek zorundayım: Çünkü her şey böyle başladı. Adım: HAYAT.
Have your say!