Yüzyıllardır insanoğlu kendi dışındaki canlıların nasıl gördüğünü merak etmştir. Yapılan son araştırmalar canlıların görme duyusunun oldukça çeşitli bir yelpazede yer aldığını ortaya koyuyor.
Mesela yusufçuk böceklerinin beyni çok hızlı çalışır fakat görme duyuları bir o kadar yavaştır. Güvercinler ise farklı renk tonlarını en gelişmiş bilgisayar programlarından bile daha detaylı biçimde saptayabilme yeteneğine sahiptir.
ATLAR

Atlar inanılmaz bir görüş alanına sahipler fakat dürbün görüş alanına sahip oldukları için tam olarak iki göz arasında kalan bölgedeki görüntüyü göremiyorlar. YAni gözleri geniş alandaki bir manzarayı ikiye bölüyor.
MAYMUNLAR

Eski dünya maymunlarının aynı bir insan gibi kırmızı, yeşil ve mavi renklerini algılayabildiği zaten kanıtlanmıştı. Fakat birçok yeni dünya maymunu bu yetiye sahip değil. Hatta bugün bir maymun ailesinin her bir üyesi bile aynı görme algısına sahip değil. Maymunlar içinde tam altı farklı tipte renk körlüğü mevcut. Bu anlamda maymunlar tıpkı insanlara benziyor. Erkek maymunlarda renk körlüğü kadınlara göre daha yaygın.
KUŞLAR

Birçok kuş farklı görüyor. Mesela güvercinler milyonlarca farklı renk tonunu algılayabiliyor. Zaten doğada rengi en geniş yelpazede algılayan hayvan türü olarak biliniyorlar. Gözlerinde diğer canlı türlerine göre çok daha fazla renk reseptörü bulunuyor. Gündüzleri renkleri insanlardan çok daha iyi ve ultraviyole ışınları ile birlikte görürler. İnsanlar bu renklerin çoğunu göremezler. Renkler insanlara nazaran daha canlıdır. Avlanan kuşlar ise uzağı rahatlıkla görürler.
KEDİ VE KÖPEKLER

Kediler ve köpekler güçlü bir görüş algısına sahip değiller. Bu iki canlı türünün koku ve ses algıları görme duyularından daha fazla gelişmiş. Özellikle kediler, köpeklere göre bu konuda daha kötüler. Renk körüdürler. Köpekler zaman zaman sarı ve mavi arasındaki farkı algılayabiliyorlar fakat kediler bunu bile ayrıt edemiyor. Fakat kediler ve köpekler gece görüşü açısından insanlardan bile daha iyi. Bizden daha iyi gece görüşleri ve harekete daha duyarlı gözleri vardır. Bu özellikler, onların yaşamak için avlanmasına yardımcı olur
YILANLAR

Gündüzleri normal gözlerini kullanırlar, fakat geceleri diğer gözlerini kullanırlar. Bu görevi yapan organ burunlarındadır. Bu organ çevresini saran sıcak objelerin kızılötesi ısı sinyallerini alır. Sabahları ise görüşleri harekete muhtaçtır. Hareketsiz avları göremezler.Kısacası Yılanlar iki sistemli göz algısına sahip. Bu sistemlerden biri renkleri çok daha iyi algılıyor. Dİğer sistem de ısıya dayalı algıya sahip. Bu anlamda gözleri aynı bir infrared dedektör gibi işliyor. Yani diğer canlıları ve insanları ısıya dayalı özel bir algıyla seçebiliyorlar.
KARİDES

Görme yetenekleri çok az gelişmiştir. Böceklerinkine benzer yapıda birleşik gözleri vardır, fakat daha az detaylı görürler. Örnek resim, başka bir karidesi nasıl gördüklerini gösteriyor. Neyseki çevresindeki ani hareketlerin dalgalarını çok iyi algılarlar. Yırtıcılardan böyle korunurlar.
KAPLUMBAĞALAR

Kaplumbağaların köpekbalıklarına benzer görme yetenekleri vardır.Köpekbalıklarından objeleri biraz fazla net görebilirler.
BÖCEKLER

Çoğu böcek birleşik göz kullanır. Birkaç yüz veya bin kadar bal peteğinin birleşimi şeklinde görür. Popüler inanış gibi aynı görüntünün yüzlerce kopyası şeklinde görmezler. Her petek, mozaik gibi görüntünün bir parçasını oluşturur. Birleşik göz, 10’dan 30.000’e kadar parça olabilir. En fazla parça Yusufçuk ve Peygamberdevelerinde vardır. Renk algıları mükemmeldir. Kelebek gibi bazı böcekler, çok uzaklardaki daha çok rengi bizden iyi görebilirler.Görme algıları harekete karşı çok duyarlıdır.Bu nedenle öldürme konusunda çok atik ve sertler.
ARILAR

Böcekler gibi birleşik gözleri vardır, fakat kırmızı rengi göremezler. Cisimleri sarı, yeşil ve mavi renk olarak görürler. Ayrıca ultraviyole ışınlarını da görürler. Balarılarında ocelli adında 3 göz daha vardır. Bunlar görüntü almaz fakat ışığa duyarlıdırlar.
KÖPEKBALIKLARI

Bizimkilere benzer yapıdadır, retina, iris, kornea ve gözbebekleri vardır. Fakat görüş yeteneğimiz tamamen farklıdır. Koni hücreleri olmadığı için renkleri göremezler. Karanlık sularda daha çok ışık almak için tasarlanmıştır, bunu da cisimleri daha uzaktan görmek için kullanır. Ama yine de bizim kadar keskin göremezler.
Mesela yusufçuk böceklerinin beyni çok hızlı çalışır fakat görme duyuları bir o kadar yavaştır. Güvercinler ise farklı renk tonlarını en gelişmiş bilgisayar programlarından bile daha detaylı biçimde saptayabilme yeteneğine sahiptir.
ATLAR

Atlar inanılmaz bir görüş alanına sahipler fakat dürbün görüş alanına sahip oldukları için tam olarak iki göz arasında kalan bölgedeki görüntüyü göremiyorlar. YAni gözleri geniş alandaki bir manzarayı ikiye bölüyor.
MAYMUNLAR

Eski dünya maymunlarının aynı bir insan gibi kırmızı, yeşil ve mavi renklerini algılayabildiği zaten kanıtlanmıştı. Fakat birçok yeni dünya maymunu bu yetiye sahip değil. Hatta bugün bir maymun ailesinin her bir üyesi bile aynı görme algısına sahip değil. Maymunlar içinde tam altı farklı tipte renk körlüğü mevcut. Bu anlamda maymunlar tıpkı insanlara benziyor. Erkek maymunlarda renk körlüğü kadınlara göre daha yaygın.
KUŞLAR


Birçok kuş farklı görüyor. Mesela güvercinler milyonlarca farklı renk tonunu algılayabiliyor. Zaten doğada rengi en geniş yelpazede algılayan hayvan türü olarak biliniyorlar. Gözlerinde diğer canlı türlerine göre çok daha fazla renk reseptörü bulunuyor. Gündüzleri renkleri insanlardan çok daha iyi ve ultraviyole ışınları ile birlikte görürler. İnsanlar bu renklerin çoğunu göremezler. Renkler insanlara nazaran daha canlıdır. Avlanan kuşlar ise uzağı rahatlıkla görürler.
KEDİ VE KÖPEKLER

Kediler ve köpekler güçlü bir görüş algısına sahip değiller. Bu iki canlı türünün koku ve ses algıları görme duyularından daha fazla gelişmiş. Özellikle kediler, köpeklere göre bu konuda daha kötüler. Renk körüdürler. Köpekler zaman zaman sarı ve mavi arasındaki farkı algılayabiliyorlar fakat kediler bunu bile ayrıt edemiyor. Fakat kediler ve köpekler gece görüşü açısından insanlardan bile daha iyi. Bizden daha iyi gece görüşleri ve harekete daha duyarlı gözleri vardır. Bu özellikler, onların yaşamak için avlanmasına yardımcı olur
YILANLAR

Gündüzleri normal gözlerini kullanırlar, fakat geceleri diğer gözlerini kullanırlar. Bu görevi yapan organ burunlarındadır. Bu organ çevresini saran sıcak objelerin kızılötesi ısı sinyallerini alır. Sabahları ise görüşleri harekete muhtaçtır. Hareketsiz avları göremezler.Kısacası Yılanlar iki sistemli göz algısına sahip. Bu sistemlerden biri renkleri çok daha iyi algılıyor. Dİğer sistem de ısıya dayalı algıya sahip. Bu anlamda gözleri aynı bir infrared dedektör gibi işliyor. Yani diğer canlıları ve insanları ısıya dayalı özel bir algıyla seçebiliyorlar.
KARİDES

Görme yetenekleri çok az gelişmiştir. Böceklerinkine benzer yapıda birleşik gözleri vardır, fakat daha az detaylı görürler. Örnek resim, başka bir karidesi nasıl gördüklerini gösteriyor. Neyseki çevresindeki ani hareketlerin dalgalarını çok iyi algılarlar. Yırtıcılardan böyle korunurlar.
KAPLUMBAĞALAR


Kaplumbağaların köpekbalıklarına benzer görme yetenekleri vardır.Köpekbalıklarından objeleri biraz fazla net görebilirler.
BÖCEKLER

Çoğu böcek birleşik göz kullanır. Birkaç yüz veya bin kadar bal peteğinin birleşimi şeklinde görür. Popüler inanış gibi aynı görüntünün yüzlerce kopyası şeklinde görmezler. Her petek, mozaik gibi görüntünün bir parçasını oluşturur. Birleşik göz, 10’dan 30.000’e kadar parça olabilir. En fazla parça Yusufçuk ve Peygamberdevelerinde vardır. Renk algıları mükemmeldir. Kelebek gibi bazı böcekler, çok uzaklardaki daha çok rengi bizden iyi görebilirler.Görme algıları harekete karşı çok duyarlıdır.Bu nedenle öldürme konusunda çok atik ve sertler.
ARILAR

Böcekler gibi birleşik gözleri vardır, fakat kırmızı rengi göremezler. Cisimleri sarı, yeşil ve mavi renk olarak görürler. Ayrıca ultraviyole ışınlarını da görürler. Balarılarında ocelli adında 3 göz daha vardır. Bunlar görüntü almaz fakat ışığa duyarlıdırlar.
KÖPEKBALIKLARI


Bizimkilere benzer yapıdadır, retina, iris, kornea ve gözbebekleri vardır. Fakat görüş yeteneğimiz tamamen farklıdır. Koni hücreleri olmadığı için renkleri göremezler. Karanlık sularda daha çok ışık almak için tasarlanmıştır, bunu da cisimleri daha uzaktan görmek için kullanır. Ama yine de bizim kadar keskin göremezler.