Sevdikçe varlığının kâinatla toplandığını görürsün.
Sevince, ken…dini kendinden öte taşırsın.
Sevince kalbine yeni ve sonsuz kanatlar takarsın.
Sevince, mavi bir deniz olur kalbin; hiç bilmediğin kıyılara varırsın.
Bağışlamayı öğren:
Bağışladıkça dostlarının sayısını onla çarpmış olursun.
Bağışlamak kalbinin yükünü azaltır.
Bağışlayınca, kalbine batan dikenler
güle döner.
Bağışlayınca önce kendini bağışlamış gibi olursun, nefretin ve
kinin yükünü omzundan atarsın.
Pişmanlık duymaktan korkma:
Pişmanlığını itiraf ettikçe hatalarının küçük,
anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğini görürsün.
Pişmanlık
sancısını göze aldığın sürece,
hatadan dönmenin lezzetini de yaşamaya
başlarsın.
Pişmanlık içtenliğin sınamasıdır. İçtenliği olmayanlar pişman
olamazlar. Pişman olmayanlar içtenlik kazanamazlar.
Hatırlamayı öğren:
Hatırladıkça, sevgilerinin kare kökünü bulup,
onlardan
hüznü çıkardığını fark edersin.
Hele de çocukluğunu çok hatırla ki, hiç
endişesiz mutlu olduğun anları yeniden yaşa.
Mutlu olmayı beceremeyen biz
büyüklere içimizdeki çocuk mutluluğun sadelik ve hırssızlıkla ilgili
olduğunu fısıldar. Dur ve dinle çocuğunu.
Değer vermesini öğren:
Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup, onları
mutlulukla çarpabildiğini görürsün.
Değer vermeden geçirdiğin günün güneşi
hiç doğmamış gibidir.
Değerini bilmediğin eşyaya hiç sahip olmamış
gibisindir.
Değerini bilmediğin dostların sana göre hiç yaşamamış gibidir.
Değer vermesini öğrendiğinde, hayatın sahileştiğini fark edersin.
Daha
yavaş yürürsün ama adımlarını yere sıkı basarsın.
İltifat etmesini öğren:
İltifat ettikçe, insanlarla arandaki en kısa
mesafenin bir tebessümün
resmettiği eğri bir çizgi olduğunu görürsün.
İltifat etmek yalan konuşmak demek değildir.
İltifat, muhatabının görmek
istediğin yere ulaşması ve oradan öte geçmesi için temennide bulunmaktır.
Özür dilemesini öğren:
Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza
bölündüğünü, böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu
fark edersin.
Ayrıca bak: Pişmanlık duymaktan korkma öğüdü.
Aşktan korkma:
Böylece bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 dereceyi
aşıp,
bütün yamukları kendi içinde barındırabildiğini görürsün.
Aşk
pürüzleri yok eder; dikenleri gül eder, acıları haz eyler.
Her gün yeniden uyan:
Uyanmayı sadece gözünü açmak olarak bilen için, bir
şafak vakti ne kadar da sıradandır.
Haydi aç gözlerini
Aç gönlünü
Şimdi ve
burada var olduğunu fark et.
Var edildiğini fark et. Buraya, bu sabaha bir
insan olarak gönderildiğini bil. Bu sabahın senin için, sana özel olarak
yaratıldığını fark et.
Uyan
Güneş senin için doğuyor