Önce kolunu çekerdin başımın altından, sonra sırtını
dönerdin. Usulca
sarılırdım sana arkandan, seninle ya da sensiz geçen yılların
hasretiyle…
Ardından yavaş yavaş kollarımın arasından
sıyrılırdın…Yıllardır taşımaktan
yorulmadığım hasretin, tenimden tenime akan o ateş, ağır gelirdi
bedenine…
Uyuyamıyorum, nefes alamıyorum, lütfen sarılma, derdin… Yatağın
bir ucuna
sığınmış bedeninden kovulmak, hayatından kovulmak gibiydi benim
için.
Sığındığım, soluk aldığım tek cennetten kovulmak gibiydi. Beni
uykunda terk
etmen, gerçek hayatta terk edişinden bile ağır gelirdi.
Yanıbaşındaki
sensizlik, o rutubetli evimdeki, o baştan ayağa sen olan evimdeki..
Have your say!