Bu akşam,uzun bir yaşamın son hüzünlü bakışlarını görüyorum o gözlerde.Son anlatışları,geçmişte kalan anılara ait.
Son dersim belki,onurlu ama bir o kadar da zor geçen yaşama dair.
Son kaygı duyuşa tanıklık belki ,toprağa ekilen tohuma zarar verebileceğine dair bu yağmurların.
Ve yarınsızlığa duyulan dışa vurulmayan ama hissedilen korku.Ne kadar zormuş,bugünden yarına aktarabileceğin bir umudun olmaması.
İne çıka,düşe kalka geçen uzun bir ömre yaşananlara inat belki,beklendiği için gelmemektedir, ölüm.Ve bunun için sanki yaşamaktan ve yük olmaktan utanır halleri.
Bazen de bizler veda etmeliyiz gözlerimizi kaçırmadan
Kırıntı olmak istemiyorsun bir bütünde.Ama dahil de olamıyorsan yaşamın dolgun vuruşlarına veda etmeler en doğrusu galiba, yenilgiyi peşinen kabul edercesine.
Ne martıların çığlıklarında özlemi duyumsarsın ne de rüzgarların esintisinde sevda türkülerini. Sitem etmeye bile gecikmişsen,teselliyi aramak bile istemiyorsan
.
Yüreğimizi üşüten bu karakışların yerini leylak gibi sevinçlerin alma olasılığı çok az ise veda etme zamanı gelmiştir artık.İçinizdeki boranlara inat Git hadi diyebilmeliyiz yüreklice
.
Gecenin sessizliğinde bir yağmur bir de yalnızlık var bu akşam.
28.05.2005 / İzmir